18 Eyl 2022

Dur Gitme

Kurban'ın "Dur Gitme" şarkısını pek çok kişi duymamıştır bile. Benimse durduk yere kafamda çalmaya başladı, nedenli ancak nedensiz...

Yine iki binler Türkçe Rock'a düştüm. Sanırım benim güvenli limanım bu şarkılar. Tadım kaçınca sarıyorum hep. Bu ara ayrılık şarkıları çalıyor beynimde. Tüm şarkılar ben sanki, dönüp duruyorlar kafamın içinde.

Teker teker dallardan düşerken yapraklar, hayatımda da bazı ayrılıklar yaşanıyor, nedeni bu aslında. İlk olarak buradaki en yakın arkadaşımı Bursa'ya yolladım ani bir şekilde. Eksikliğini bu kadar hissedeceğimi biliyordum elbette, kendimi hazırladım sanıyordum ama becerememişim, öyle görünüyor. Ardından çalıştığım kurumdaki yakın bir arkadaşım daha gitti farklı bir kuruma. Dürüst olmak gerekirse onu pek dert etmedim. Belki çalıştığımız dönemdekinden çok daha fazla görüşürüz çünkü. Aynı şehirde olduğumuzu bilmek bile yetiyor doğrusu. Ondan bir gün sonra ise başka bir yakın arkadaşımın daha farklı bir kuruma geçeceği haberini aldım. Esas koyan bu haber oldu. Haber bekliyordu ama bir belirsizlik vardı, bir umut gitmez dediğim kişi de gidecek oldu. Dedim "EYVAH!" Oturup iki kelam edebildiğim herkes teker teker gidiyor ve ben öylece arkalarından el sallamak durumunda kalıyorum.

Diğer arkadaşlarımla görüşürüz bir şekilde de bu sonuncusunun gidişi onunla görüşmeyeceğimiz anlamına geliyor hem. Büyük koydu. Gol oldu. Tişkirler.

Pardon bayım, kitap, film ve dizi önerilerinizi de alıp gitmeye utanmıyor musunuz? Daha sosyoloji okumalarımı bitirip sizinle ölümüne tartışmadan bu gidiş neden? Nys. Düğününe geleceğiz ama.

Evet, günlük muhabbet ettiğim arkadaşlarım var ama bu bir başkaydı ya. Ufkumu açtığını hissettiğim bir o vardı. Tüh. Çok yazık oldu. Neden böyle oldu?
Yaptığı alıntılar dönüyor kafamda, durup kendime "Ya, aslında duruma nasıl da cuk oturan bir şey demişti o gün" ya da "Hadisin len oradan, ne anlar o, anlamaz, camız!" diyorum.
Onunla konuşmak beni hep rahatsız ediyordu. O, bunun iyi bir şey olduğunu söylüyordu. Kendisiyle konuşmaktan rahatsızlık duyduğumuz kişilerin bizleri geliştirdiğini savunurdu. Bu konuda ona hak vermemek elimde değil. Her konuşmamızda beynimde yeni bir kıvrım oluştuğunu hissediyordum.
Ben tembel bir insanım; "Hadi ulen, kendimi geliştireyim biraz" demeyecek kadar tembelim. Hem hoş sohbet, hem kişisel gelişim uçtu gitti ellerimden, Yanıyorum da ona yanıyorum.

Valla insanoğlu bencil. Çok bencilim :( 

Herkes gittiği yerde mutlu olsun; üç kaybım -güç kaybım?!- için bu saatten sonra dileyebileceğim tek şey bu. Üçünü de geri döndüremem, döndürmek de istemem zaten; bizim kurum cehennemin provası çünkü. Yaşanması gereken üzüntüler yaşanıp buraya da döküldüğüne göre bu meseleyi bir rafa kaldırabilirim bence.
Haydi aslanım, yolumuza bakalım! Sanki hiç derdin yokmuş gibi bir de bunları dert edemezsin. 
Yürrü.
Pki.

Hiç yorum yok: